Büyük bir heyecan ve umutla başladığımız öğretim yılımızın birinci dönemini huzur içerisinde tamamlamış bulunmaktayız.  Hayatımızın her alanında olduğu gibi verdiğimiz emeklerin, yapılan fedakârlıkların sonucu olarak karnelerimizi alıyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki alınan karne; sadece çocuklarımızın değil eğitim süreci içerisinde bulunan hepimizin genel bir değerlendirmesidir. Okullarımızda sadece öğrencilere değil aynı zamanda öğrenciyi etkileyen ve katkı sağlayan aileye ve bizlere de not verilmiş olmaktadır. Anne ve babalar karne notlarını değerlendirirken bu hususları da göz önünde bulundurmalıdırlar.

İlimiz genelinde 26.087 öğrenci karne alarak 9 Şubat 2015 pazartesi gününe kadar tatile giriyor. Bu tatil öğrencilerimiz için dinlenme, biz eğitimciler için ise eksiklikleri gidermek için bir fırsattır. Tabiî ki öğrencilerimiz de eksiklik ve hatalarını görecek, 2. döneme daha hazırlıklı ve dinlenmenin verdiği keyifle istekli geleceklerdir.

Eğitim ortamında öğrencinin etkin rol aldığı yapılandırmacı öğrenmede, sadece okumak ve dinlemek yerine tartışma, fikirleri savunma, hipotez kurma, sorgulama ve fikirleri paylaşma gibi öğrenme sürecine etkin katılım yoluyla öğrenme gerçekleştirilir ve öğrenmeyi öğrenme esastır.

Öğrencilerimiz bir dönemin meyvesi olarak gördükleri karnelerini alacaklar. Karne alındığı gün bazı öğrenciler sevinecek, bazı öğrenciler ise üzülecektir. Karne notlarından dolayı üzülen bazı öğrenciler maalesef istenmeyen davranışlar (yalan söyleme, karne notlarını değiştirme, v.b.) içine girebilmektedirler. Bunun nedeni çoğu zaman ailelilerin olumsuz tutumlarından kaynaklanmaktadır.

 Otoriter-baskıcı ana-baba tutumu ile büyüyen çocuklar, uslu ve dikkatli olmasına karşılık küskün, çekingen, içine kapanık, korkak, sosyal ilişkileri zayıf, başkalarının etkisi altında kolayca kalabilen yapıya sahip olurlar. Değersizlik duygusu yaşar ve kendine saygı duymazlar. Böyle bir ailenin çocuğu, özellikle ergenlik çağındaki gençler, akademik başarısızlık yaşadığı takdirde karşılaşacağı olumsuzlukların üstesinden gelebilmek için istenilmeyen davranış sergileyebileceklerdir.

            Mükemmeliyetçi bir anlayışa sahip aile ortamında yetişen çocukların okulda ya da sınıfta hep derece yapması beklenir ve bu beklenti çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bırakır.

Oysa çocuğun akademik başarısı kadar çalışma azmi ve gayreti ödüllendirilmedir.

Bazen de ilgisiz davranılarak bir nevi başarısızlığa davetiye çıkarılmaktadır. İlgisiz tutum ile büyüyen çocuklar, davranışlarının sonunda ne olabileceğini düşünmeden hareket ederler. Okula karşı ilgisizdirler ve zamanının çoğunu boşa harcarlar. Bu tip anne babalar çocuğun gerek başarılarına, gerekse başarısızlıklarına yeteri kadar ilgi göstermediğinden zamanla öğrencinin motivasyonu düşer. İstenilen başarı yakalanamaz. Okullarımızda verilen karneler aynı zamanda benzer aileler içinde bir uyarı niteliğindedir. 

Kıymetli Anne –Babalar; 

Ders notları düşük olan bir öğrenci için karneyle verilen mesaj, ders çalışmasında eksiklikleri olduğu, bilgiye ulaşmada sıkıntıları olduğu veya etkili ders çalışmadığı, ikinci dönem için hangi derse nasıl ve ne kadar çalışması gerektiğidir. Elbette bu mesaj sadece öğrencilere değil, velilere de verilmektedir. Aileler bu tür problemlerin giderilmesi için okul rehber öğretmeninden/psikolojik danışmanından -okullarında rehber öğretmen yoksa- Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nden yardım isteyebilirler.

Aileler, çocuklarının karne korkusunu yenmelerini sağlamak, istenmeyen bazı davranışların oluşmaması, akademik başarısızlığın devam etmemesi, hayatta ailesine ve vatanına faydalı, etkili ve kendine güvenen, çalışmanın en büyük erdem olduğunu bilen bireyler olabilmesi için:

1.    Hem başarının hem de başarısızlığın bir sonuç olduğunu, bu duruma ailedeki her bireyin -isteyerek ya da istemeyerek- katkıda bulunduğunu unutmayarak, birlikte neler yapılabileceği üzerinde durulması, başarısızlığın tekrar etmemesi için hangi çalışmaların yürütüleceği üzerinde durulması gereklidir.

2.   Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatınız. Onun başarılı olabilmesi için destek olduğunuzu ona hissettiriniz.

3.     Onu başka öğrenci ve kişilerle asla kıyaslamayınız.

4.    Bir kaç çocuğunuz olabilir, her birinin özelliklerinin ve yeteneklerinin farklı olduğunu bilip değerlendirme yaparken bunları da göz ardı etmeyiniz.

5.     Ona, örneğin tembel, geri zekâlı, aptal gibi olumsuz yakıştırmalarda asla bulunmayınız.

6.     Çocuğunuzun karnesindeki notlar zayıf olabilir. Ona açık bir kapı bırakınız, kendini ifade edebilmesi için bir yol gösteriniz. Gayretini ödüllendiriniz.

7.     Çocuğunuzu tatilde ders çalışması için zorlamayınız, fakat kesinlikle ilgisiz de kalmayınız. Birlikte yapabileceğiniz etkinlikleri planlayıp uygulayınız.

8.   Kimi aileler okulda başarılı olmuş çocukların ödüllendirmektedirler. Bu, iyi bir davranış olmakla birlikte bazen abartılmaktadır. Bu hediyeler alınırken çocuğun öncelikli ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır

             Birinci yarıyılın sona ermesi nedeniyle emeklerinden dolayı yönetici, öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür eder, iyi tatiller dilerim. Çalışmalarımızda desteklerini esirgemeyen herkese şükranlarımı sunar, çocuklarımıza hesap sormak yerine hatırlarını sormamız dileğiyle saygılar sunarım.

                                    

                                                                                                                       Yusuf YAZICI

                                                                                                                  İl Milli Eğitim Müdürü